Skip to content Skip to footer

Deprem ve Okullar

Okullar yalnızca öğrencilerin ders dinlediği, eğitim aldığı bir yer değildir. Öğrencilerin aynı zamanda sosyalleştiği, yeni arkadaşlıklar kurup deneyim kazandığı yerlerdir. Okuldaki sosyal ortam çocuk/ergenlerin pek çok kişi ile iletişim kurmasına, oluşan sorunları çözmesine, sorumluluklarını yerine getirmesine olanak verir. Okulun sağladığı rutin, sosyal ilişkiler ile birlikte düşünüldüğünde çocuk/ergenlerin güven duyma ve kontrol duyguları hakkında birtakım inançlar geliştirmesini sağlar. Okul öğrencileri destekleyici ortamlar sunduğunda, baş etme becerilerini destekleyici hale gelir. Öğrenciler bu becerileri öğrenip geliştirmek için, öğretmen ve arkadaşlarından beslenirler.

Okul dayanıklılığı depremlere karşı binaları güçlendirmekten çok daha fazlasını ifade etmektedir. Okulların yapısal olarak depreme dayanıklı hale getirilmesi elbette önemlidir ancak, depreme karşı psikososyal dayanıklılık da hayati önem taşır. Afet durumunun ardından okul ortamında risk azaltıcı stratejilerin uygulanarak, okulun psiko-sosyal açıdan güvenli hale getirilmeye yönelik çabalar bütünü, okul dayanıklılığına işaret eder. Dayanıklı okullar, afetlerin ardından bu kaynakları işe koşarak öğrencilerin uyum sağlamasına yardım eder.

Dayanıklı okullar öğrencilerin yeterlik, güven, yatkınlık, karakter, katkı verme, baş etme ve kontrol özelliklerini destekler. Diğer bir deyişle, dayanıklı okullarda öğrencilerin baş etme becerileri edinme, problem çözme ve karar verme becerilerini edinme ve deneyimleme, kişisel güçleri ve kaynaklarının farkına varma konularında yardımcı olunur.

Travmaya duyarlı öğretmenler öğrencilerin ihtiyaçlarını yapıcı şekilde destekleyen, önleyici stratejiler ortaya koymayı hedefleyen, bu çalışmalarını öğrencileri sınıf ortamında kişisel olarak destekleme yoluyla yaparken okul düzeyinde stratejiler de geliştirilmesi için çaba gösteren öğretmenlerdir. Travmaya duyarlı öğretmenler öğrencilerinin öz-düzenleme becerilerini destekler ve kişilerarası ilişkileri teşvik eder. Destekleme ve teşvik çalışmalarını tüm personelinin iş birliği ve karşılıklı dayanışması yoluyla yapan öğretmenler travmaya duyarlı öğretmenlerdir.

Travmaya duyarlı okullarda, okul yöneticileri ve öğretmenler, travmanın öğrenme üzerindeki etkisi ve bu etkiyi azaltmak için okul çapında bir uygulama gerektiği hakkında ortak bir anlayışa sahiptir. Okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve aile birbiri arasında sıkı bağlar kurarlar.

Tüm öğrencilerin fiziksel, duygusal, sosyal ve akademik açılardan güvende olma hisleri desteklenir. Tüm paydaşlar öğrencilerin ihtiyaçları duygusal, bilişsel ve sosyal alanı kapsayan bütüncül bir yaklaşımla ele alır. Öğrencilerin okula bağlılık duyguları desteklenir ve yeni öğrendikleri becerileri sergilemeleri için fırsatlar sunulur. Takım çalışması önemsenir, tüm okul personeli gerekli olan sorumluluğu alır. Okul yöneticileri ve diğer okul personeli, öğrencilerin dinamik şekilde değişen ihtiyaçlarını öngörür ve bunlara uyum sağlar.