Skip to content Skip to footer

Öğretmenlerin İyi Oluşu

Tükenmişlik olduğunda kişiler kendini duygusal kaynakları tükenmiş ve kimseye yardım edemeyecek gibi hisseder. Hatta öğrencilere ya da iş arkadaşlarına yönelik olumsuz, alaycı duygular ve düşünceler geliştirebilir. Kendine yönelik de olumsuz değerlendirmelere sahip olabilir. Bunlara ek olarak tükenmişlik yaşayan kişi işini profesyonel olarak yapmakta zorlanabilir ve çevresindekilere de yardım edemez. Eğer öğrencilerinizle ilgilenirken kolayca sinirlenmeniz veya sabırsız olmanız, gününüzü planlamakta zorlanmanız, dikkatinizi toparlamakta güçlük çekmeniz, öğrencilerinizin anlattıkları ile ilgili sürekli aklınıza gelen ve sizi rahatsız eden düşünceler olması, kabuslar görmeniz gibi ip uçları tükenmişliğe işaret ediyor olabilir.

Öğretmenler kendi streslerini ve zorluklarını anlamlandırıp üzerine çalıştığında, öğrencileri ile sahip oldukları ilişkiye zarar vermeden durumun üstesinden gelebilirler. Dahası, dayanıklı olduklarında öğrencilerini de dayanıklı olmak için teşvik ederler. İyi oluşunuzu destekleyecek öz bakım stratejilerini üç başlık altında toplayabiliriz. Bunlar farkındalık, sosyal destek ve denge stratejileridir. Farkındalık stratejileri arasında kendi güçlü yanlarınıza ve olumlu yönlerinize odaklanma, ihtiyaçlarınızı fark etme ve bunları gidermek için kaynaklarınızı araştırma sayılabilir. Sosyal kaynaklarınızı keşfederek farklı alanlarda destek aldığınız bir ortam oluşturmak ise sosyal destek stratejilerindendir. Denge stratejileri ise kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacak ve düşüncelerinizi işten uzaklaştırmaya yarayacak spor, film ya da dizi izleme, yaratıcı faaliyetlerde bulunma gibi etkinlikler olabilir.

Genel olarak kendini sakinleştirme becerileri, bireylerin beş duyusunu kullanarak keyifli ve yatıştırıcı etkinliklerde bulunmasını ifade eder. Bu beceriler kişinin zihnini istenmeyen düşüncelerden, duygulardan ve dürtülerden uzaklaştırması için bir alan yaratır. Nefes alma teknikleri, meditasyon, bilinçli farkındalık egzersizleri gibi birçok farklı aktivite bu kapsama alınabilir.

Bilinçli farkındalık (mindfulness), kişinin duygu/düşüncelerini yargılamadan şimdiki zamanda var olma eylemidir. Nerede olduğumuzu, ne yaptığımızı fark ederek tepki vermeden şimdiye odaklanma sürecidir. Bilinçli nefes alma ve bilinçli yürüyüş gibi birkaç kolay egzersizle bilinçli farkındalığınızı artırabilirsiniz. Bu egzersizler, gevşeme ve nefes alma egzersizlerine benzerdir; burada yargılamayan bilinciniz de devreye girer. Amacı sizi şimdiki zamana getirmek olduğundan, bu egzersizleri okul esnasında da rahatlıkla uygulayabilirsiniz.

Kötü uykular, öz-bakım becerinin eksikliğinden veya deneyimlemekte olduğunuz zorlu yaşam olaylarından kaynaklanabilir. İyi bir uyku sağlıklı bir bedenin yapı taşlarındandır; fiziksel iyi-oluş ise ruh sağlığını destekleyen önemli unsurlardan biridir. Uykularınızın kalitesini, uyku hijyeninizi artırarak yükseltebilirsiniz. Belirgin bir uyku rutinini takip edin. Her gün aynı saatte uyuyup uyanmak için çaba gösterin. Eğer gündüz uykularının gece uykularınızı böldüğüne inanıyorsanız, gündüz saatlerinde uyumayın. Uyku döngünüzü bozabilecek, yani uykuya daldığınız ve uyandığınız saati etkileyecek alkol, kafein gibi maddelerden kaçının. Uykudan önce yiyecek tüketmeyin. Öğünlerinizi günün belirli saatlerinde düzenli olarak yiyin. Yatak odanızı gürültüden ve ışıktan arındırın. Yeterince karanlık ve sessiz bir ortamda uyuyun. Yatak odanızda televizyon ve bilgisayar gibi uyarıcı elektronik cihazlara yer vermeyin. Gün içinde yapacağınız egzersizler bedeninizin dinç kalmasına yardımcı olur ve enerji harcadığından uykuya teşvik eder. Ancak geç saatlerde yapılan egzersizler uyku döngünüzü olumsuz etkileyebilir. Yatmadan önce alacağınız sıcak duş, uykuya dalmanızı kolaylaştıracaktır.

Öz şefkat bir arkadaşımıza ya da sevdiğimiz birine verdiğimiz şefkati kendimize de vermektir. Zaman zaman hislerimizi küçümseyebilir, güçlü olmak için hislerimizi yok sayabilir, güçlü olamadığımız da kendimizi acımasız sözlerle eleştirebiliriz. Ama kendimizin de bir insan olduğumuzu dolayısıyla da hislerimiz, yaşantılarımız, düşüncelerimizle kendimizden şefkat görmeyi hak ettiğimizi unutmamalıyız. Bunun için zor bir dönemden geçerken ihtiyaç duyduğunuz özeni kendinize göstermeyi, duygularınızı önemseyerek ihtiyaçlarınıza odaklanmayı, hatalarınızı ve kusurlarınızı hoş görmeyi ve herkesin zaman zaman sizin de yaşadığınız güçlükleri yaşayabileceğini göz önünde bulundurarak kendinize dönmeyi unutmayın.